24 Aralık 2012 Pazartesi

Deniz Şakayığı

Deniz Şakayığı  




Actinia equina
Vucutlarının alt kısmı silindir şeklinde fakat biraz yassılaşmıştır. Bu kısım yapışkanlı ve vantuzludur. Bu yapıları sayesinde taş ve kayaların üzerine tutunurlar. Çapı 5 cm’nin üzerinde geniş bir vucuda sahiptirler. Vucutlarının üst kısmından 192 tentakül  6 sıra halinde dizilmiştir. Tentaküllerin çıktığı bu kısmın etrafında vucudu bir çember gibi saran ‘acrorhagi’ denilen mavi boncuk gibi çıkıntılar bulunur.
 
 
 Bir yere kendini tespit ederek,tutunarak yaşayan canlılara göre dünyada olağandışı bir yayılış gösterirler. Rusyanın kuzey sahilinde bulunan Kola yarım adasından Batı Afrikadaki Guinea’nın tropikal körfezine kadar dağılım gösterir. Özellikle Baltık Denizi ve bir populasyonu korumanın imkansız olduğu brackish sularında bulunmazlar. Alçak ve yüksek su seviyelerinin arasında olmasına rağmen sığ sularda ve kayalık sahillerin heryerinde bulunabilirler.
Şaşırtıcı olarak,Actinia equina’lar yaygın canlılar olmasına rağmen biyolojileri ve ilkel olan beslenmeleri hakkında henüz çok iyi bir bilgi elde edilememiştir. Akvaryumlarda kolaylıkla yaşayabilirler çünkü ölü organik maddelerle beslenirler. Tentaküllerini yavaşça hareket ettirerek besini ağızlarını aralayarak alırlar ve mide boşluğuna bırakırlar.
BESLENME ÖZELLİKLERİ
Vucutlarında bulunan tentakülleri ve (acrorhagi) mavi boncukları iğne gibi sokmaya yarayan organlar içerir. Bu organlara nematosist denir. Tentakülleri küçük avını yakalamak için aktif hareket gösterir. Duyu hücreleri yardımıyla plankton yada organik artıkları bulduklarında şekilleri değişir. Sonra zehirli nematosistlerini harekete geçirerek küçük organizmaları felç ederler.
AKVARYUM ÇALIŞMALARI 
Deniz gülleri akvaryum içerisine  alındıklarında doğadaki hallerine nazaran bedenleri küçülür ve sağlıksız,soluk bir görünüşleri ortaya çıkar ve hatta ölümde ortaya çıkar. Bu davranışları olağan dışı görünsede normaldir. Ve bu konu araştırmacılar tarafından hala araştırılıyor. Daha sonra normal hallerine dönecektirler. Doğal hareketlerinin sınırlı olması nedeniyle akvaryumdaki yaşamları onlar için başarılıdır. Akvaryuma alındıklarında eğer suyun her ay % 20’si değiştirilirse , suyun tuzluluk oranı % 3.2 ile % 3.4 arasında tutulursa ve yeterli besin verilirse hemen hemen doğadaki halinden daha iyi bir gelişme gösterirler. Küçük bir akvaryumda 10 yıl yaşayabilirler.
Actinia equina’ların en büyük doğal düşmanları gri deniz sümüklüböceği olan  Aeolidia papillosa'dır... Anemoneler  diğer hayvanlarda bir tiksinti yaratır,bu nedenle başkaca düşmanı yoktur denilebilir...
Değişik renkte olabilirler. Kırmızı,kahverengi,yeşil yada turuncu renklerinden sadece bir tanesine sahip olabilirler.
Actinia equina’nın üremesi hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bazı araştırıcılar tarafından aseksüel olduğu düşünülmektedir.
Kaynak   :  http://ourworld.compuserve.com/homepages/Bhttp://www.sunumbankasi.net/docman/actinia-equina/index.phpMLLS/Beadlet.htm
  http://ourworld.compuserve.com/homepages/BMLLS/Beadlet2.htm
  http://www.marlın.ac.uk/demo/Actequ.htm
  http://www.dholt.demon.co.uk/aquarıum/beadlet.htm

Hacer Sarıkaya çalışmalarından alıntı yapılarak,ve çeşitli kaynaklardan resimlenerek derlenmiştir...
04/00/3826http://www.sunumbankasi.net/docman/actinia-equina/index.php
 Anemon(Deniz Şakayığı) ve Balıklar

Anemonların duyargalarının üzerinde bulunan çok sayıdaki yakıcı kapsül, kendilerine herhangi bir şey dokunduğu veya sürtündüğü anda hemen açılır ve etkisi çok güçlü olan bir zehir salgılar. Bu, çoğu zaman zehiri alan canlının felç olarak ölmesine sebebiyet verecek kadar güçlü bir sıvıdır. Anemon'un etki etmediği canlılar da vardır. Örneğin Anemon balıkları, Anemonların yakıcı kapsüllerinin arasında yaşayabilen nadir canlılardandır. Anemon balıklarının üzerinde bulunan "saydam madde" bitkideki bu yakıcı kapsülleri durdurabilecek niteliktedir. Anemona yaklaşan balık, gövdesini yavaş yavaş Anemonlar'a değdirmeye başlar. Üzerindeki saydam madde sayesinde zehirden çok fazla etkilenmeyen anemon balığının amacı yakıcı kapsüllerin üzerinde patlamasını sağlamaktır. Anemon balığı birkaç denemenin sonunda zehire bağışıklık kazanır ve dokunaçlarının arasına yerleşir. Yeni doğan ve Anemonlara karşı hiçbir bağışıklığı bulunmayan balıklar da, diğerlerinin geçtiği aşamalardan tek tek geçer. Anemon balıkları bu denemeleri tesadüfen yapmaya karar vermiş olsalaydı neler olurdu? İlk seferde ya da daha sonraki denemelerinde balık patlatacağı kapsül sayısını tutturamayacağı için fazla zehir alıp ölürdü. Oysa böyle olmamıştır. İlk ortaya çıktıklarından beri Anemonlar ve balıkları birlikte kusursuz bir uyum içinde yaşamaktadır.
Tek bir Anemon tüm hayatı boyunca Anemon balıklarını tehlikelerden korumak için yeterli olmaktadır. Bu ortaklık balığa peşindeki avcılardan korunma imkanı sağlar. Buna karşılık olarak da Anemon,balığın ardında bıraktığı yiyecek parçalarından faydalanır.

0 yorum :

Yorum Gönder

ÜYE OLMADAN YORUM YAPABİLİRSİNİZ.
Yazınız denetlendikden sonra yayınlanacakdır.
yazınıza verilen cevapdan haberdar olmak isterseniz, aşağıdaki ( E-posta yoluyla abone ol ) tıklayıp @posta adresinizi yazın onaylayın, yazınıza verilen cevap yorum size @posta olarak bildirilecekdir.

 photo gezenoltabalk_zps6mclks9e.gif
Gezen Olta Balık © 2013 Supported by Best Blogger Templates and Premium Blog Templates - Web Design