YELKEN BALIĞI
Perciformes Istiophoridac
Istiophorus platypterus


---------------------------------------------
Denizlerin en hızlı yüzen balığı Atlantik ve Pasifik Okyanuslarında yaşayan Istiophorus sp. türü yelken balığıdır (sailfish). Bu balık saate 109 km kadar hız yapabilir. Bu özelliği sayesinde özellikle sardalye sürülerine hızlı dalışlar yaparak onları kolayca avlar. Ayrıca bu hız ona düşmanlarında kaçma özelliği de verir. 2-2,5 metre kadar büyüyebilirler. Sırtları ve çok belirgin olan sırt yüzgeçleri mavi ve mavinin tonlarında olurken, karın kısımları gümüş renginde olur.

YELKEN BALIĞI
Perciformes Istiophoridac
Istiophorus platypterus
Istiophoridae familyasından olan yelken balığının bilimsel adı Istiophorus platypterus’tur. Atlantik ve Pasifik Okyanuslarının sıcak ve ılıman bölgelerinde, su yüzeyinden itibaren 6 kulacı aşan derinliklerde yaşarlar.
Yelken balığı sularımızda bulunmamasına rağmen, gerek ilginç fizik yapısı, gerekse avlanma tekniği yönünden dünyada pek çok amatör balıkçının ilgisini çeken bir balıktır.
Yelken balığının en belirgin yapısal özelliklerinden biri yüksek ve geniş olan birinci sırt yüzgecidir. Kobalt mavisi ve üstünde çok koyu lacivert benekler taşıyan bu yüzgeç diklemesine durduğu zaman, balığın vücut yüksekliğinin iki katına ulaşır. Yelkeni andıran bu yüzgecinden dolayı balığa bu isim verilmiştir. İkinci sırt yüzgeci ise küçüktür. Simetrik ve hilal biçiminde çok güçlü bir kuyruk yüzgecine, iki adet de anüs yüzgecine sahiptir. Kuyruk sapının yan tarafında birer tane uzunlamasına çıkıntı (kanna) yer alır.
Göğüs yüzgeçleri uzun ve sivri olup karnına yakın yerleşmişlerdir. İnce ve uzun bir çift karın yüzgeci vardır. Yelken balığı uzun, dar ve füze biçiminde bir vücut yapısına sahiptir. Kılıçbalığından daha kısa olan kılıç biçiminde uzamış çenesi, alt çenesinin takriben iki misli uzunluğundadır. Yanal çizgisi uzun ve belirgindir. Yelken balığının sırtı lacivert ve siyah, yanları açık mavi ve beyaz, karnı ise gümüşi renktedir. Sırtından yanlarına doğru enli ve koyu mavi veya gri çizgiler uzanır. Balık yakalanıp öldüğünde bu çizgiler ve renkler kaybolur. Cüsse olarak kılıçbalığından küçüktür. Boyları 1.20-2.40 m. arasındadır. Pasifik’te yaşayanlar ise 60 kiloya ulaşırlar.
Küçük sürüler halinde veya yalnız gezen yelken balığı son derece hızlı yüzer. Hızla ilerlerken yelkeni andıran sırt yüzgecini katlayarak sırtındaki bir oluğun içine yatırır. Akıntılı, orta sularda küçük balık sürülerine saldırmak suretiyle avlanır. Başlıca besinini kalamar, sübye, uskumru, sardalya, zargana, kefal ve uçan balıklar oluşturur. Nadiren karides ve dil, pisi gibi demersal balıklarla geçinir.
Yelken balığı yumurtadan çıktığı andan itibaren hızlı bir büyüme gösterir. Altı aylık yavrular ortalama 2.5 kg. ağırlığa ve 1.35 m. boya erişirler.
Kuzey Atlantik türlerinin ortalama ömürleri dört yıl olup yılda 4.5-6.8 kg. ağırlık kazanırlar. Diğer türlerde en fazla ömür takriben on yıl olup, balık yaşlandıkça fiziksel büyüme de yavaşlar. Okyanuslardaki dişi balıklar erkeklere oranla daha iridir.
Yelken balığı avı, amatör balıkçının rüyalarında yaşattığı aylardan biridir. Yelken balığı ayında genellikle kılıç ve marlin avına oranla daha ince takımlar kullanılır.
Yem olarak yaprak halinde kesilmiş veya bütün uskumru, kefal, uzun tüylü veya plastik yapay yemler (sübye biçiminde) veya kaşık kullanılır.
Av, motor hareket halindeyken, makaralı kamışın ucundaki yemin su içinde, gerekli derinlikte çekilmesi suretiyle yapılır. Amatör balıkçı makaralı kamışı oturduğu koltuktan veya ayakta kullanır.
Yelken balığı oltaya zıplayıp yakalandığı zaman, çeşitli zigzaglar çizer, suyun dışında sıçrar ve “kuyruğunun üstünde yürüme” diye adlandırılan akrobatik hareketleri yapar. Bütün bunlar oltadan kurtulmak içindir. Ancak kısa sürede yorulan balık tekneye oltayla çekilir, bir kakıç yardımı ve eldivenli elle gagasından tutularak içeri alınır.
Yelken balığının eti kılıçbalığı kadar lezzetli olmayıp, fazla ticari bir değer taşımaz. Bazı bölgelerde tütsülenmiş olarak satılır ve kabul görür.
Gün geçtikçe azalmaya yüz tutan bu güzel balığın avlanmasına devam edilmekte ancak, özellikle Amerika’da avlanılan balıklar markalanıp tekrar denize koyverilmektedir. Böylelikle yelken balığı türlerinin tamamen ortadan kalkması bir ölçüde önlenmektedir. Takılan markalarda balığın avlandığı yer ve tarih belirtilmekte, balık tekrar yakalandığında nereden geldiği ve ne kadar zaman içinde ne kadar yol katettiği belirlenmektedir.
Bugün pek çok amatör balıkçı bu yöntemi kullanıp birçok balık türü için bilimsel araştırmacılara yardımcı olmaktadır.
NOT: BİLGİLER ÇEŞİTLİ SİTELERDEN ALINTIDIR, HEPSİNİN EMEĞİNE TEŞEKKÜRLER
Perciformes Istiophoridac
Istiophorus platypterus
---------------------------------------------
Denizlerin en hızlı yüzen balığı Atlantik ve Pasifik Okyanuslarında yaşayan Istiophorus sp. türü yelken balığıdır (sailfish). Bu balık saate 109 km kadar hız yapabilir. Bu özelliği sayesinde özellikle sardalye sürülerine hızlı dalışlar yaparak onları kolayca avlar. Ayrıca bu hız ona düşmanlarında kaçma özelliği de verir. 2-2,5 metre kadar büyüyebilirler. Sırtları ve çok belirgin olan sırt yüzgeçleri mavi ve mavinin tonlarında olurken, karın kısımları gümüş renginde olur.
YELKEN BALIĞI
Perciformes Istiophoridac
Istiophorus platypterus
Istiophoridae familyasından olan yelken balığının bilimsel adı Istiophorus platypterus’tur. Atlantik ve Pasifik Okyanuslarının sıcak ve ılıman bölgelerinde, su yüzeyinden itibaren 6 kulacı aşan derinliklerde yaşarlar.
Yelken balığı sularımızda bulunmamasına rağmen, gerek ilginç fizik yapısı, gerekse avlanma tekniği yönünden dünyada pek çok amatör balıkçının ilgisini çeken bir balıktır.
Yelken balığının en belirgin yapısal özelliklerinden biri yüksek ve geniş olan birinci sırt yüzgecidir. Kobalt mavisi ve üstünde çok koyu lacivert benekler taşıyan bu yüzgeç diklemesine durduğu zaman, balığın vücut yüksekliğinin iki katına ulaşır. Yelkeni andıran bu yüzgecinden dolayı balığa bu isim verilmiştir. İkinci sırt yüzgeci ise küçüktür. Simetrik ve hilal biçiminde çok güçlü bir kuyruk yüzgecine, iki adet de anüs yüzgecine sahiptir. Kuyruk sapının yan tarafında birer tane uzunlamasına çıkıntı (kanna) yer alır.
Göğüs yüzgeçleri uzun ve sivri olup karnına yakın yerleşmişlerdir. İnce ve uzun bir çift karın yüzgeci vardır. Yelken balığı uzun, dar ve füze biçiminde bir vücut yapısına sahiptir. Kılıçbalığından daha kısa olan kılıç biçiminde uzamış çenesi, alt çenesinin takriben iki misli uzunluğundadır. Yanal çizgisi uzun ve belirgindir. Yelken balığının sırtı lacivert ve siyah, yanları açık mavi ve beyaz, karnı ise gümüşi renktedir. Sırtından yanlarına doğru enli ve koyu mavi veya gri çizgiler uzanır. Balık yakalanıp öldüğünde bu çizgiler ve renkler kaybolur. Cüsse olarak kılıçbalığından küçüktür. Boyları 1.20-2.40 m. arasındadır. Pasifik’te yaşayanlar ise 60 kiloya ulaşırlar.
Küçük sürüler halinde veya yalnız gezen yelken balığı son derece hızlı yüzer. Hızla ilerlerken yelkeni andıran sırt yüzgecini katlayarak sırtındaki bir oluğun içine yatırır. Akıntılı, orta sularda küçük balık sürülerine saldırmak suretiyle avlanır. Başlıca besinini kalamar, sübye, uskumru, sardalya, zargana, kefal ve uçan balıklar oluşturur. Nadiren karides ve dil, pisi gibi demersal balıklarla geçinir.
Yelken balığı yumurtadan çıktığı andan itibaren hızlı bir büyüme gösterir. Altı aylık yavrular ortalama 2.5 kg. ağırlığa ve 1.35 m. boya erişirler.
Kuzey Atlantik türlerinin ortalama ömürleri dört yıl olup yılda 4.5-6.8 kg. ağırlık kazanırlar. Diğer türlerde en fazla ömür takriben on yıl olup, balık yaşlandıkça fiziksel büyüme de yavaşlar. Okyanuslardaki dişi balıklar erkeklere oranla daha iridir.
Yelken balığı avı, amatör balıkçının rüyalarında yaşattığı aylardan biridir. Yelken balığı ayında genellikle kılıç ve marlin avına oranla daha ince takımlar kullanılır.
Yem olarak yaprak halinde kesilmiş veya bütün uskumru, kefal, uzun tüylü veya plastik yapay yemler (sübye biçiminde) veya kaşık kullanılır.
Av, motor hareket halindeyken, makaralı kamışın ucundaki yemin su içinde, gerekli derinlikte çekilmesi suretiyle yapılır. Amatör balıkçı makaralı kamışı oturduğu koltuktan veya ayakta kullanır.
Yelken balığı oltaya zıplayıp yakalandığı zaman, çeşitli zigzaglar çizer, suyun dışında sıçrar ve “kuyruğunun üstünde yürüme” diye adlandırılan akrobatik hareketleri yapar. Bütün bunlar oltadan kurtulmak içindir. Ancak kısa sürede yorulan balık tekneye oltayla çekilir, bir kakıç yardımı ve eldivenli elle gagasından tutularak içeri alınır.
Yelken balığının eti kılıçbalığı kadar lezzetli olmayıp, fazla ticari bir değer taşımaz. Bazı bölgelerde tütsülenmiş olarak satılır ve kabul görür.
Gün geçtikçe azalmaya yüz tutan bu güzel balığın avlanmasına devam edilmekte ancak, özellikle Amerika’da avlanılan balıklar markalanıp tekrar denize koyverilmektedir. Böylelikle yelken balığı türlerinin tamamen ortadan kalkması bir ölçüde önlenmektedir. Takılan markalarda balığın avlandığı yer ve tarih belirtilmekte, balık tekrar yakalandığında nereden geldiği ve ne kadar zaman içinde ne kadar yol katettiği belirlenmektedir.
Bugün pek çok amatör balıkçı bu yöntemi kullanıp birçok balık türü için bilimsel araştırmacılara yardımcı olmaktadır.
NOT: BİLGİLER ÇEŞİTLİ SİTELERDEN ALINTIDIR, HEPSİNİN EMEĞİNE TEŞEKKÜRLER
0 yorum :
Yorum Gönder
ÜYE OLMADAN YORUM YAPABİLİRSİNİZ.
Yazınız denetlendikden sonra yayınlanacakdır.
yazınıza verilen cevapdan haberdar olmak isterseniz, aşağıdaki ( E-posta yoluyla abone ol ) tıklayıp @posta adresinizi yazın onaylayın, yazınıza verilen cevap yorum size @posta olarak bildirilecekdir.