teknemizin bakımı hakkında
Tekne bakımı |
Tekneler suda kaldıkları sürece
fiziksel yada kimyasal birçok dış etkiyle zarar görürler. Deniz suyunda
bulunan tuz ve kimyasal maddeler çelik, ahşap veya fiberden yapılan
teknelere zarar verirler. Aynı şekilde dalga ve rüzgar gibi fiziksel
etmenlerde teknemizde hasar oluştururlar. Teknemize en çok zararı
verenler ise teknelerin altına yapışan küçük mikro organizmalı
yaratıklardır. Bu olaya kekamoz da denir. Zamanla yosun tutan teknenin
altında yer eden bu yaratıklar hem teknenin hızını keser hemde ahşap
teknelere büyük zarar verirler.
|
Özellikle uzun süre, hareketsiz
bekleyen teknelerin su hattı boyunca yüzeyleri, yosun, midye vs. gibi
canlıların yer edinmesi için çok uygundur. Bunları önlemek için zehirli
boyalar üretilmiştir. Zehirli boyaların dayanma süreleri vardır. Genelde
yarışan yatlar az zehirli boyaları tercih ederek, sürtünmenin zararlı
etkisini en aza indirirler. Ama gezi tekneleri için bunun pek bir önemi
yoktur. Devamlı yol yapan teknelerinde pek zehirliye ihtiyaçları yoktur.
Sol üstteki resimde bu canlıların ve sudaki kimyasal maddelerin
pervaneye bile nasıl zarar verdikleri açıkca görülüyor.
|
Amatör denizcilerin ve yat sahiplerinin
teknelerinin altının durumlarını takip etmeleri gerekir. En azından
zehirli boya yoksa ,ayda bir, zehirli boya varsada zamanı gelince bakımı
yapılmalıdır. Çünkü aşırı biriken kekamoz özellikle yelkenli teknelerin
dümen hareketlerini etkisiz hale getirebilir. Tekne bakımı denince
akıllara sadece teknemizin karinası(alt kısmı) gelmemelidir. Teknemizde
bulunan motorunda bakımı yapılmalıdır .Motorun bakımsız olması teknede
yangın bile çıkarabilir. Motorun aşırı ısınması, egsoz borusunun iyi
yalıtılmaması, akü başlarının kötü bağlanması sonucu çıkabilecek bir
kıvılcım ve sıcak havalarda benzin gibi yanıcı maddelerin buharlaşmasına
dikkat edilmelidir. En küçük teknelerde (boyu 15m'nin altı) bile motor
kapağı yanı ve kamarada en az 2 kg'lık yangın söndürücü
bulundurulmalıdır.
|
Bilindiği
üzere denizde çalışan tekneler birçok kimyasal ve fiziksel olaylarla
karşı karşıyadır. Deniz suyunda bulunan kimyasal maddeler, havanın
kimyasal yapısı, güneşin, yağmurun, soğuğun, sıcağın ve dalgaların
etkisiyle tekneler çelik, ağaç ve plastik yapılarıyla karaya göre daha
fazla hasarla, aşınmayla, oksitlenmeyle karşı karşıyadırlar. Ayrıca
denizin içinde bulunan yaratıklar tekneye yapışarak teknenin yolunu
kestikleri gibi, bazı kurtçuklar da ağaç tekneleri, onları delerek,
yiyerek çok önemli hasarlar meydana getirirler.
Teknelerin maruz kaldığı bu olaylara karşı onları koruyamazsak kısa zamanda teknemizde onarılması büyük giderlere mal olabiiecek hasarlar meydana gelebilir ve hatta tekne çalışamaz duruma düşebilir. Bu nedenle belirli aralarla teknelerin su üstünde kalan kısımları sık sık kontrol edilerek gerekli bakım yapılırken tekneyi havuza alarak ya da karaya çekerek su altında kalan kısmının da bakım tutum yapılmalıdır. Aslında büyük tekneler, gemiler yetkililer tarafından, belirli zaman aralıklarıyla havuza alınarak ve hatta dip tanklarının içine girilerek durumları saptanmakta ve gerekli görülen onarımlar yapıldığında gemilerin seferlerine izin verilmektedir. Daha açık bir anlatımla tüm tekneler yetkililerin her bakımdan sürekli olarak kontrolu altında olup, tekne sahibinin keyfine göre çalıştırılamazlar. Bu kontrollar zamanımızda uluslararası düzeyde olup gerekiyorsa yabancı limanlarda da teknelerin teknik durumları her zaman kontrol edilebilir.
Yukardaki konular gerçekte, profesyonellerin işi olurken bir amatör denizcinin de kendi teknesini biraz da meraklı bir kişi olarak daima temiz, güzel görünümlü, bakımlı olarak tutarken teknesinin altının da kirlenmesini yanı karinanın midye ve yosunlarla kaplanmış olup olmayacağını merak ederek teknesini sık sık kızağa çektirip (örneğin ayda bir) karinanın temizlenerek teknenin yol kesmesini önlemeyi ve tekne ahşapsa kurt vurmamasını sağlaması gerekir. Bu tür teknelerin karinalarına vurulacak olan zehirli boyalar karinada midye, istiridye ve yosun gibi deniz canlılarının yaşamasını, yapışmasını önleyecektir.
Güvertede ve su kesiminden yukarda olacak olan boya eskimelerinin de kazınarak, raspa edilerek atılması ve yerine yeni boyanın sürülmesi hem teknenömrünü uzatır ve hem de güzel görünümünün bozulmamasını sağlar. Tabii ahşap teknelerde bakım tutum daha sık aralıklarla yapılırken fiber teknelerde bakımın bu kadar sık yapılmasına gerek yoktur. Çünkü fiber madde dış etkilerden ahşap gibi etkilenmez. Ama amatör denizcilerin kullandıkları teknelerde ahşabın görünümü daha zevkli olduğundan ve üst yapılarda plastik maddenin kullanılması ahşap kadar pratik olmadığından ahşap kullanımı özellikle yatlarda artan bir şekilde sürdürülmektedir.
Ahşap bir yerde bozulan boyanın yerine yenisini sürmeden önce bilindiği üzere eski boya yerinden tamamen kazınarak atılmalı, yeri çok iyi temizlenmeli ve astar boya çekildikten sonra macun zımpara ve sonra birinci kat ve daha sonra da gerekli ise tekrar macun ve ikinci kat boya çekilmelidir. Çetik olan yerlerde de boya bozulduğu zaman yine bu boya raspa ile kazınmalı, tozları da atabilmek için tatlı su ile yıkanmalı ve kurur kurumaz sülyen boya ile boyanmalı ve fazla zaman geçirmeden boyası, gerektiği kadar, birkaç kat halinde sürülmelidir.
Bundan fazla değil, yirmi otuz sene öncesine kadar, gemilerde boya yapılırken bunların hammaddeleri piyasadan alınarak boya ve macun gemilerde yapılırdı. Şimdi hemen hemen tüm gemilerde ve küçük teknelerde hazır yapılmış boyalar ve macun kullanılmaktadır. Unutulmamalı ki boya ve boyama işçiliği hem çok pahalı bir iştir hem de iyi yapılmadığı takdirde, gerektiği şekilde sürülmediği, boyanın yüzeye yapışması, örtmesi yeterince sağlanamadğı takdirde boya kendisinden beklenen görevi yapamaz. Fazla boya sürerek altındaki maddeyi daha iyi koruyacağımız düşüncesi yanlıştır. Fazla boya dikey yüzeylerde akarak çirkin bir durum yaratacağı gibi, gereksiz giderlere de neden olur. Fırça üçte birine kadar boyaya hafifçe daldırılıp kutu, teneke, patlak kenarında fazlası içeri akıtıldıktan sonra kalan boya sert bir şekilde yüzeye iyice yedirilerek, birkaç kez de üstünde gidip gelinerek yapılmalıdır. Gerektiği takdirde fırça yalnızca yukardan aşağıya değil, yatay hareketlerle de fırça izinin kalmamasına dikkat edilmelidir.
Boyama işi birkaç gün sürdüğü takdirde, boyama paydos edildiğinde fırçaların ve boyanın ertesi güne kadar iyi korunmaları da önemlidir. Fırçayı boyalı bırakarak boyanın fırça üstünde donması fırçayı iş göremez hale getirebilir. Bu nedenle işi biten fırçalar tiner ile güzelce yıkandıktan sonra duracağı yerde kıllarının üstünde olmamak üzere dikey olarak bekletilmelidir. İşe devam edilecekse su dolu bir kap içinde konulabilir. Bir gazeteye sarılarak bekletilmesi dünüşülebilir. Su içindeki fırça kullanılacağı zaman gazete kâğıdı ile suyu iyice alınmalıdır. Fırçada su kalırsa boyanın kalitesini bozacağı gibi akarak gereksiz iş de çıkarabilir. Tabii renk değiştermede de fırçada kalan eski boyalar renk bozulması yapacağından kullanmadan önce eski boyanın fırçadan tamamen temizlenmesi sağlanmalıdır. Mümkünse böyle durumlarda birkaç çeşit fırça kullanmakta yarar vardır.
Tekne bakım tutumu dediğimiz zaman bunun yalnız boya ve temizlik işleri olarak algılamak yanlış olur. Büyük, küçük tüm teknelerde halatlarımızın kondisyonlarına dikkat etmek zorundayız. Eskimiş, kol atmış halatlarla teknenin bağlama işleminin sağlıklı yapılması düşünülemez. Yine teknemizde hareket halinde olan dananımların, makaralarının, kilitlerinin vb. çalışır parçalarının hem sağlam hem de iyi çalıştığını kontrol etmemiz çok önemldir.
Teknelerin maruz kaldığı bu olaylara karşı onları koruyamazsak kısa zamanda teknemizde onarılması büyük giderlere mal olabiiecek hasarlar meydana gelebilir ve hatta tekne çalışamaz duruma düşebilir. Bu nedenle belirli aralarla teknelerin su üstünde kalan kısımları sık sık kontrol edilerek gerekli bakım yapılırken tekneyi havuza alarak ya da karaya çekerek su altında kalan kısmının da bakım tutum yapılmalıdır. Aslında büyük tekneler, gemiler yetkililer tarafından, belirli zaman aralıklarıyla havuza alınarak ve hatta dip tanklarının içine girilerek durumları saptanmakta ve gerekli görülen onarımlar yapıldığında gemilerin seferlerine izin verilmektedir. Daha açık bir anlatımla tüm tekneler yetkililerin her bakımdan sürekli olarak kontrolu altında olup, tekne sahibinin keyfine göre çalıştırılamazlar. Bu kontrollar zamanımızda uluslararası düzeyde olup gerekiyorsa yabancı limanlarda da teknelerin teknik durumları her zaman kontrol edilebilir.
Yukardaki konular gerçekte, profesyonellerin işi olurken bir amatör denizcinin de kendi teknesini biraz da meraklı bir kişi olarak daima temiz, güzel görünümlü, bakımlı olarak tutarken teknesinin altının da kirlenmesini yanı karinanın midye ve yosunlarla kaplanmış olup olmayacağını merak ederek teknesini sık sık kızağa çektirip (örneğin ayda bir) karinanın temizlenerek teknenin yol kesmesini önlemeyi ve tekne ahşapsa kurt vurmamasını sağlaması gerekir. Bu tür teknelerin karinalarına vurulacak olan zehirli boyalar karinada midye, istiridye ve yosun gibi deniz canlılarının yaşamasını, yapışmasını önleyecektir.
Güvertede ve su kesiminden yukarda olacak olan boya eskimelerinin de kazınarak, raspa edilerek atılması ve yerine yeni boyanın sürülmesi hem teknenömrünü uzatır ve hem de güzel görünümünün bozulmamasını sağlar. Tabii ahşap teknelerde bakım tutum daha sık aralıklarla yapılırken fiber teknelerde bakımın bu kadar sık yapılmasına gerek yoktur. Çünkü fiber madde dış etkilerden ahşap gibi etkilenmez. Ama amatör denizcilerin kullandıkları teknelerde ahşabın görünümü daha zevkli olduğundan ve üst yapılarda plastik maddenin kullanılması ahşap kadar pratik olmadığından ahşap kullanımı özellikle yatlarda artan bir şekilde sürdürülmektedir.
Ahşap bir yerde bozulan boyanın yerine yenisini sürmeden önce bilindiği üzere eski boya yerinden tamamen kazınarak atılmalı, yeri çok iyi temizlenmeli ve astar boya çekildikten sonra macun zımpara ve sonra birinci kat ve daha sonra da gerekli ise tekrar macun ve ikinci kat boya çekilmelidir. Çetik olan yerlerde de boya bozulduğu zaman yine bu boya raspa ile kazınmalı, tozları da atabilmek için tatlı su ile yıkanmalı ve kurur kurumaz sülyen boya ile boyanmalı ve fazla zaman geçirmeden boyası, gerektiği kadar, birkaç kat halinde sürülmelidir.
Bundan fazla değil, yirmi otuz sene öncesine kadar, gemilerde boya yapılırken bunların hammaddeleri piyasadan alınarak boya ve macun gemilerde yapılırdı. Şimdi hemen hemen tüm gemilerde ve küçük teknelerde hazır yapılmış boyalar ve macun kullanılmaktadır. Unutulmamalı ki boya ve boyama işçiliği hem çok pahalı bir iştir hem de iyi yapılmadığı takdirde, gerektiği şekilde sürülmediği, boyanın yüzeye yapışması, örtmesi yeterince sağlanamadğı takdirde boya kendisinden beklenen görevi yapamaz. Fazla boya sürerek altındaki maddeyi daha iyi koruyacağımız düşüncesi yanlıştır. Fazla boya dikey yüzeylerde akarak çirkin bir durum yaratacağı gibi, gereksiz giderlere de neden olur. Fırça üçte birine kadar boyaya hafifçe daldırılıp kutu, teneke, patlak kenarında fazlası içeri akıtıldıktan sonra kalan boya sert bir şekilde yüzeye iyice yedirilerek, birkaç kez de üstünde gidip gelinerek yapılmalıdır. Gerektiği takdirde fırça yalnızca yukardan aşağıya değil, yatay hareketlerle de fırça izinin kalmamasına dikkat edilmelidir.
Boyama işi birkaç gün sürdüğü takdirde, boyama paydos edildiğinde fırçaların ve boyanın ertesi güne kadar iyi korunmaları da önemlidir. Fırçayı boyalı bırakarak boyanın fırça üstünde donması fırçayı iş göremez hale getirebilir. Bu nedenle işi biten fırçalar tiner ile güzelce yıkandıktan sonra duracağı yerde kıllarının üstünde olmamak üzere dikey olarak bekletilmelidir. İşe devam edilecekse su dolu bir kap içinde konulabilir. Bir gazeteye sarılarak bekletilmesi dünüşülebilir. Su içindeki fırça kullanılacağı zaman gazete kâğıdı ile suyu iyice alınmalıdır. Fırçada su kalırsa boyanın kalitesini bozacağı gibi akarak gereksiz iş de çıkarabilir. Tabii renk değiştermede de fırçada kalan eski boyalar renk bozulması yapacağından kullanmadan önce eski boyanın fırçadan tamamen temizlenmesi sağlanmalıdır. Mümkünse böyle durumlarda birkaç çeşit fırça kullanmakta yarar vardır.
Tekne bakım tutumu dediğimiz zaman bunun yalnız boya ve temizlik işleri olarak algılamak yanlış olur. Büyük, küçük tüm teknelerde halatlarımızın kondisyonlarına dikkat etmek zorundayız. Eskimiş, kol atmış halatlarla teknenin bağlama işleminin sağlıklı yapılması düşünülemez. Yine teknemizde hareket halinde olan dananımların, makaralarının, kilitlerinin vb. çalışır parçalarının hem sağlam hem de iyi çalıştığını kontrol etmemiz çok önemldir.
Yelkenci.org'dan alıntıdır.
0 yorum :
Yorum Gönder
ÜYE OLMADAN YORUM YAPABİLİRSİNİZ.
Yazınız denetlendikden sonra yayınlanacakdır.
yazınıza verilen cevapdan haberdar olmak isterseniz, aşağıdaki ( E-posta yoluyla abone ol ) tıklayıp @posta adresinizi yazın onaylayın, yazınıza verilen cevap yorum size @posta olarak bildirilecekdir.